DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ
DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ NEDİR?
Dil Gelişimi
Dilin kazanımı çocuğun önemli gelişim alanlarından biridir. İnsanoğlu ilk ağlamaya başladığı andan itibaren, çevresindeki dünya ile iletişim halindedir. Tipik dil gelişimi gösteren çocuklar, jestlerle birlikte ilk sözcüklerini 12 ay civarında çıkarmaya başlarlar.
Bebeklerin ilk yıllarında, diğer pek çok beceride olduğu gibi dil becerilerinin gelişimi de çok hızlı şekilde ilerlemektedir. Yeni doğan bebeklerin dil edinimi, ilk haftada anne sesini tanıma ve anadilini diğer dillerden ayırt etmeyle başlamaktadır. Daha sonra yaşamının ilk altı ayında çeşitli tonlamalarla sesler çıkarmaya başlar ve zamanla ses düzeyinde birleştirme, düzenlemeler yaparak kendi dillerindeki sesleri üretmeyi keşfeder. Bebekler, 12 ay civarında ilk sözcüklerini söylemeye başlamakta, fonolojik ve dil bilgisel becerilerin de gelişimiyle sözcük dağarcığı çeşitlenmektedir. 18-24 ay civarında ifade edici sözcük dağarcığı ortalama 50 sözcüğe ulaşır ve basit cümleler kurmaya başlar. 3-4 yaşındaki bir çocuk karmaşık cümle yapıları kullanarak kısa hikâyeler anlatabilmektedir. 5 yaşından sonra çocuklar yetişkin düzeyine yakın konuşmaya sahiptir.
Alıcı ve İfade Edici Dil Gelişimi
Dışardan gelen seslerin, dilin ortaya koyduğu kodun anlaşılması ve yorumlanabilmesi alıcı dil olarak tanımlanır. Başka bir deyişle alıcı dil, bireyin duyduğu sesleri ayırt etme, sözcükleri anlama, tepkileri anlayarak uygulama ve anadiline ait dilbilgisel yapısını anlayabilmedir.
Alıcı Dil Gelişimi Nasıldır?
- Bebekler genellikle 4 ila 6 aylık dönemde ses tonlarındaki farklılaşmayı anlayabilir.
- 6. ay civarlarında ismi söylendiğinde bakabilir.
- Çoğunlukla 7 ila 1 yıl arasında basit yönergeleri anlar. Konuşulanlar arasındaki basit sesleri fark edebilir.
- 18. ay dolaylarında gösterilen resimleri ve kelimeleri anlayabilir.
- 1-2 yaş arasında 50-100 kelimeye kadar anlayabilir.
İfade Edici Dil Gelişimi
İfade edici dil, çocuğun isteklerini, duygu ve düşüncelerini dil aracılığıyla sözcük ya da cümlelerle ifade etmesi olarak tanımlanabilir. İfade edici dil gelişiminin ön koşulu alıcı dil gelişimidir. Dili anlama ve ifade etme birbirleriyle ilişkili alanlardır.
İfade Edici Dil Gelişimi nasıldır?
- Bebeklerde genellikle 6 ay civarında çoğalmış babıldama görülür.
- 12 ay civarında gerçek kelimeler üretmeye başlar.
- 18 aya geldiğinde sözcük dağarcığında yaklaşık 50 kelime vardır.
- 24 ay civarında, İki kelimeli basit cümleler kurmaya başlar, yaklaşık 300 kelimelik bir kelime dağarcığı vardır, sorular sorar.
- 36 ayda 3-5 kelimeli cümleler üretir, olanlardan bahseder.
Sözcük Dağarcığı Gelişimi
Erken dönem sözcük dağarcığı gelişimi 2 yaş çocuklarının alıcı ve ifade edici dil becerilerini kapsayan bir terimdir. İlk birkaç sözcük ortaya çıktıktan bir süre sonra sözcüklerin anlama uygun durumlarda kullanımı, sözcük dağarcığında hızlı artışa sebep olmaktadır.
Çocuklar 17-20 ay arasında sözcük dağarcığında patlama yaşarlar ve sözcük dağarcığı hızlı şekilde genişler. Bu dönemde, çocuklarda kısa süre içerisinde ifade edici dağarcığında hızlı sözcük artışı görülmektedir. 24 ay civarında olan çocuklar, çevrelerindeki olaylardan daha gelişmiş biçimde bahsedebilmek için uygun sözcük dizilimini tutarlı biçimde kullanmaya başlarlar. Bu dönemde çocuğun sözcük dağarcığı 200-300 kadardır. Çocukların sözcük dağarcıklarında %50’den fazla isim olduğu belirlenmiştir. Bu isimler ağırlıklı olarak günlük yaşam deneyimleri ve en sık duydukları yemek, vücut bölümleri, kıyafetler, hayvanlar ve ev eşyası kategorilerine ait sözcüklerdir.
Dil edinim sürecinde çocuklar, hızla ilerleyen algılama becerileri sayesinde sadece anladıkları hem anlayıp hem ürettikleri, bazen de hiç anlamadan ürettikleri oldukça geniş bir sözcük dağarcığı oluştururlar.
Gecikmiş Dil ve Konuşma
Dil edinim sürecinde; sözel olmayan iletişim becerileri ve alıcı dil becerileri tipik gelişim gösteren akranlarıyla denk ilerlemesine rağmen, ifade edici dil becerilerinde zayıflık olan bu çocuklar, gecikmiş dil-konuşması olanlar tanılanmaktadır.
Başka bir ifadeyle, duyusal-motor, sözel olmayan iletişim becerileri ve bilişsel becerilerde akranlarıyla aynı performansı göstermesine rağmen; ifade edici dil gelişiminde gecikme, sorunlar ve sınırlı fonolojik/artikülasyon becerileri ortaya çıkmasıdır.
Gecikmiş Dil ve Konuşma olan çocukların ifade edici dil gelişiminde gecikme sebepleri, bilişsel veya gelişimsel bozukluklar (otizm, gelişimsel gerilik) veya işitme kayıplarına bağlı değildir. Bu çocukların sözcük dağarcığı gelişiminde gecikmeye neden olan birçok faktör sıralansa da sebebi tam olarak bilinmemektedir. Tipik gelişim gösteren akranlarıyla karşılaştırıldığında, gecikmiş dil ve konuşma çocuklarda dil, okuma- yazma becerileri, sınırlı sözcük dağarcığı, zayıf dilbilgisi ve zayıf sözel hafıza görülmektedir.
Dil ve Konuşma Güçlüğü
Dil bozukluğu, kişinin söylenenleri anlamada ve düşündüklerini aktarmakta yaşadığı güçlük olarak tanımlanırken; konuşma bozukluğu, konuşma seslerinin üretimi ve konuşmanın akıcılığıyla ilgili bozukluk olarak tanımlanır.
Dil konuşma bozuklukları birincil problem olarak var olabildikleri gibi, işitme kaybı, otizm, zihinsel engel, yarık damak, genetik varyasyonlar ve nörolojik bozukluklar gibi durumlara eşik eden ikincil problem olarak da görülebilirler. Bu durumlar dil ve konuşma bozukluğu tanısı koyarken, sadece dil ve konuşma değerlendirmelerinin yeterli olmayacağının önemli bir göstergesidir.
Her çocukta farklı ve beklenildiğinden daha karmaşık şekillerde ortaya çıkan bu problemlerin teşhis süreci her zaman kolay olmayabilir. Tanı bazen teşhisi koyan uzmana bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin aynı çocuk bir dil konuşma terapisti tarafından gelişimsel dil bozukluğu, bir öğretmen tarafından disleksi, bir doktor tarafından dikkat eksikliği ve hiperaktivite olarak etiketlenebilir.
Erken dönemde dil problemleri yaşayan bireylerin ileriki zamanlarda, akademik ve sosyal performanslarının da olumsuz etkilendiği görülmektedir. Bu durum, sosyal hayatta iletişim problemlerine neden olan, akademik gelişimi etkileyen, orta çocukluk dönemine ve sonrasına kadar etkisini sürdüren bir bozukluktur.
Okul öncesi dönemde yaygın olarak görülen konuşma sesi bozuklukları, okul çağına kadar giderilmezse akademik, sözel, sosyal ve duygusal beceriler açısından çeşitli problemlere sebep olabilmektedir. Ayrıca bu çocuklar normal konuşma gelişimine sahip akranlarından daha fazla akademik, sosyal ve psikolojik sorunlar yaşamaktadırlar. Erken dönemde yapılacak olan tanılama ve etkili müdahaleler gelişimsel, sosyal-duygusal ve akademik problemlerin ortaya çıkmasının önlenmesinde son derece önemlidir.
Dil-konuşma güçlüğü olan çocukların genel özellikleri
- Dil işlemleme hızlarındaki zayıflıktan dolayı hızlı ve arka arkaya gelen işitsel bilgiyi işlemleme güçlükleri vardır.
- Özellikle çok heceli kelimelerde, soyut bilgi varlığında, görsel ipucu azlığında ve sürekli konuşma sırasında daha belirgindir.
- Aynı zamanda görsel bilgiyi işlemleme güçlükleri de olabilir.
- Zihinsel işlem gerektiren bilgiyi genellemekte ve yorumlamakta güçlük çekebilirler.
- Uzun süreli bellekle ilgili bilgileri geri çağırmada güçlük çekebilirler.
- Fonolojik bilgiyi depolama kapasiteleri düşüktür.
- Karmaşık akıl yürütme becerileri gerektiren problemleri çözmede güçlük yaşarlar.
- Motor planlama kabiliyetleri zayıftır.
Dil bozukluğu ve konuşma bozukluğu tek başlarına olabileceği gibi ikisinin bir arada olduğu durumlara oldukça sık rastlanır.
Artikülasyon bozuklukları;
Seslerini üretmede ve kullanmada yaşanan güçlükleri ifade eden motor konuşma bozukluklarıdır. Bireyin sesleri, heceleri ve sözcükleri normalden dikkat çekici derecede farklı ve anlaşılması zor şekilde konuşmasıdır. Çocuklarda en sık görülen konuşma bozukluğu artikülasyon bozukluğudur.
Kekemelik;
Konuşma sırasında yaşanan akıcılık bozukluğudur. Bireyin konuşmasının akıcılık, hız, ritim gibi kısımlarında sorun yaşanır ve konuşma ve ritmde ses ve hece tekrarları, ses uzatma, sesli ya da sessiz bloklarla kendini gösterir. Kelimeler, sesler ya da hecelerin tekrarlanması, konuşma sırasında duraklama veya dengesiz konuşma hızı ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. Kekeleme sorununda, tikler, göz kırpma, dudak ve yüz hareketleri, baş hareketleri, ayak vurma ve yumruk sıkma gibi davranışlar da görülebilmektedir.
Konuşma Apraksisi;
Konuşmayı planlama ve yürütmede yaşanan güçlük olarak ifade edilir. Çok sık görülmeyen, çocuklarda ortaya çıkan bir tür konuşma bozukluğudur. Diğer konuşma bozukluklarından farklı olarak nörolojik temeli olan bir bozukluktur. Apraksi görülen çocuklarda sesleri, heceleri ve kelimeleri söylemede sorunlar görülmektedir. Çocuk ne demek istediğini bilse de bu sorun yüzünden kendisini ifade etmekte zorluk yaşar.
Dil ve Konuşma Güçlüğü için Konya dil ve konuşma terapi merkezi (Dil konuşma Merkezi)
Konya’da Cemre Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak dil ve konuşma güçlüğü/bozukluğu yaşayan çocuklar için uzman ekibimizle destek vermekteyiz. Dil ve konuşma güçlüğü/bozuklukları terapi merkezimizde dil ve konuşma eğitimi almış uzmanlarımızca eğitim ve destek programları Dil konuşma Merkezimizde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Konuşma ve dil terapisi merkezi özel eğitim konuşma terapisi destek ve sorularınız için bizi arayabilir ücretsiz danışma hizmeti alabilirsiniz.
Etiket:DİL VE KONUŞMA BOZUKLUĞU