Geri
Otizm ve Beslenme

Otizm ve Beslenme

Otizm ve Beslenme

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlar üzerinde belirgin etkileri olan nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Otizm, çok geniş bir spektrumda farklı belirtiler ve şiddet düzeylerinde görülebilir. Son yıllarda, otizmli bireylerin beslenme alışkanlıklarının ve belirli diyetlerin otizm semptomları üzerindeki etkileri giderek daha fazla ilgi çekmektedir. Bu makalede otizmli bireylerin beslenme alışkanlıkları, sık görülen beslenme zorlukları, potansiyel diyet yaklaşımları ve bu diyetlerin bilimsel temelleri ele alınacaktır.

Otizmli bireyler arasında beslenme sorunları oldukça yaygındır. Bu durum, hem fizyolojik hem de davranışsal nedenlerden kaynaklanabilir. Otizmli çocuklar ve yetişkinler, genellikle seçici yeme alışkanlıkları geliştirirler. Bu durum, gıda dokusuna, kokusuna, tadına karşı hassasiyetler veya belirli yiyeceklere karşı takıntılar şeklinde ortaya çıkabilir. Araştırmalar, otizmli bireylerin yaklaşık %70’inde bu tür beslenme sorunlarının mevcut olduğunu göstermektedir.

Seçici yeme davranışı, otizmli bireylerin yetersiz beslenmesine ve belirli vitamin ve mineral eksikliklerine yol açabilir. Otizmli çocuklar, genellikle sadece belirli yiyecek türlerini tercih ederler ve birçok yiyecekten kaçınırlar. Bu durum, hem duyusal özelliklerden hem de davranışsal özelliklerden kaynaklanabilir.

Özellikle D vitamini, kalsiyum, demir ve B12 vitamini gibi hayati öneme sahip mikrobesinlerde yetersizlikler sıkça rapor edilmektedir. Bu eksiklikler, hem genel sağlık durumunu etkileyebilir hem de bazı otizm semptomlarını şiddetlendirebilir.

Otizmde Beslenme Zorlukları ve Nedenleri

Beslenme Zorlukları ve Nedenleri

Otizmli bireylerde görülen beslenme sorunlarının altında yatan başlıca nedenler şunlardır:

  • Duyusal Hassasiyetler: Otizmli bireyler, duyusal hassasiyetlere yatkındır. Bu nedenle bazı yiyeceklerin dokusu, kokusu veya tadı onlar için aşırı rahatsız edici olabilir. Örneğin, bazı otizmli bireyler yalnızca belirli bir dokuya sahip yiyecekleri (örneğin, çıtır veya yumuşak yiyecekler) tercih ederken, diğerlerini reddeder.
  • Rutin ve Tekrarcılık: Otizmli bireyler rutinlere bağlı kalma eğilimindedirler. Bu da onların sürekli aynı yiyecekleri yemeye yönelik bir takıntı geliştirmelerine yol açabilir. Yeni yiyeceklerin kabul edilmesi oldukça zor olabilir ve beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapılması dirençle karşılanabilir.
  • Gastrointestinal Problemler: Otizmli bireylerde yaygın olarak görülen gastrointestinal sorunlar da beslenme alışkanlıklarını etkileyebilir. Kabızlık, ishal, reflü ve diğer sindirim sorunları, bu bireylerde yemek yeme isteksizliğine ve belirli gıdalardan kaçınmaya neden olabilir.

Otizmde Önerilen Beslenme Yaklaşımları

Otizmli bireylerin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak ve semptomları iyileştirmek için çeşitli diyet yaklaşımları önerilmektedir. Bunların birçoğu, otizm semptomlarını azaltma veya yönetme potansiyeline sahip olduğu düşünülen besinleri içermektedir.

  • Glutensiz ve Kazeinsiz Diyet (GFCF): Glutensiz (buğday ve diğer tahıllarda bulunan protein) ve kazeinsiz (sütte bulunan protein) diyet, otizm tedavisinde en sık kullanılan beslenme yaklaşımlarından biridir. Bu diyetin amacı, otizmli bireylerin bu proteinleri sindirmekte zorlanabileceği ve bu durumun otizm semptomlarını kötüleştirebileceği fikrine dayanmaktadır. Bazı araştırmalar, GFCF diyetinin bazı otizmli çocuklarda davranışsal iyileşmelere yol açabileceğini öne sürmektedir, ancak bu diyetin etkisi üzerine yapılan çalışmalar tutarsız sonuçlar vermiştir.
  • Ketojenik Diyet: Yüksek yağ, düşük karbonhidrat içeren ketojenik diyet, beyin fonksiyonlarını iyileştirme potansiyeline sahip olduğu düşünülen bir diyet yaklaşımıdır. Ketojenik diyetin epilepsi tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir, ve bazı araştırmalar, otizmli bireylerde nörolojik iyileşmeler sağladığını öne sürmektedir. Ancak, bu diyetin otizm üzerindeki etkisi konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
  • Probiyotik ve Prebiyotik Takviyeler: Bağırsak mikrobiyotasının otizm üzerindeki etkileri giderek daha fazla araştırılmaktadır. Otizmli bireylerin bağırsaklarında, sağlıklı bireylere göre farklı bir mikrobiyota profiline sahip olabileceği düşünülmektedir. Probiyotikler ve prebiyotikler, bağırsak sağlığını iyileştirerek otizm semptomlarını hafifletme potansiyeline sahip olabilir. Ancak bu alandaki araştırmalar henüz başlangıç aşamasındadır ve kesin sonuçlar elde edilmemiştir.
  • Omega-3 Yağ Asitleri: Omega-3 yağ asitlerinin, beyin gelişimi ve nörolojik fonksiyonlar üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bazı araştırmalar, omega-3 takviyesinin otizmli bireylerde davranışsal ve bilişsel iyileşmelere yol açabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, bu alandaki kanıtlar da sınırlıdır.
Otizmde beslenme yaklaşımları

1 jpg

Bilimsel Kanıtlar ve Diyetlerin Etkinliği

Otizm ve beslenme arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar, genellikle karmaşık ve tutarsız sonuçlar vermektedir. Bazı otizmli bireylerde belirli diyetlerin olumlu etkileri gözlemlenirken, diğerlerinde benzer etkiler rapor edilmemiştir. Bu durum, otizmin çok çeşitli semptomlara ve bireysel farklılıklara sahip olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Örneğin, glutensiz ve kazeinsiz diyetin bazı otizmli bireylerde davranışsal iyileşmelere yol açtığına dair raporlar bulunmasına rağmen, diğer çalışmalarda bu diyetin etkinliği desteklenmemiştir. Aynı şekilde, omega-3 yağ asitleri, probiyotikler ve ketojenik diyet gibi yaklaşımlar da bazı bireylerde iyileşmelere yol açarken, bu bulguların genellenmesi zor görünmektedir.

Sonuç

Otizmli bireylerin beslenme ihtiyaçları, diğer bireylerden farklılık gösterebilir ve belirli diyet yaklaşımları bazı bireyler için faydalı olabilir. Ancak, bu diyetlerin etkinliği konusunda net sonuçlar çıkarmak için daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç vardır. Her bireyin otizm spektrumundaki farklı semptomları ve sağlık ihtiyaçları olduğu için, otizmli bireylerin beslenme düzeni oluşturulurken uzmanlar tarafından bireysel bir yaklaşım benimsenmelidir. Doktor, diyetisyen ve diğer sağlık profesyonellerinin gözetiminde planlanan bir beslenme stratejisi, hem genel sağlık hem de otizm semptomlarının yönetimi açısından en etkili yol olacaktır.

Otizmde beslenme yaklaşımları, bilimsel gelişmelere açık bir alandır ve her birey için en uygun diyetin belirlenmesi bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Konya-Cemre Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Otizm Desteği

OSB beslenme ve alışkanlıklar konusunda Konya’da otizm özel eğitim merkezi olarak hizmet veren MEB onaylı kurumumuzda uzman ekibimizle iletişime geçebilir, destek alabilirsiniz.